top of page

Mai ve Siyah

  • Yazarın fotoğrafı: Admin
    Admin
  • 22 Şub 2018
  • 10 dakikada okunur

İÇERİK- GİRİŞ:


Halit Ziya Uşaklıgil , Servetifünun Edebiyatının en önemli roman ve hikaye yazarıdır.Modern anlamda Türk romanının kurucusudur. Türk edebiyatında batılı anlamda ilk romanları yazmıştır. İstanbul’da 1866 yılında dünyaya gelen Halit Ziya , babasının işleri bozulunca ailesi ile birlikte İzmir’e taşınır.Eğitim hayatına burada devam eden yazar, çok iyi Fransızca öğrenmiş ve Fransızca pek çok çeviri yapmıştır. Servetifünün edebiyatının en kültürlü yazarlarındandır. Almanca , Fransızca , İngilizce , İtalyanca , Arapça ve Farsça bilir. Memuriyet umuduyla gittiği İstanbul ‘da yayın dünyası ile tanışmış, servetifünun topluluğuna katılmıştır .


Servetifünun dergisinde ilk olarak Mai ve Siyah romanını yayınlayan sanatçı ardından da Aşk-ı Memnu romanını yayınlayarak roman türündeki ustalığını kanıtlamıştır. Realizmin etkisinde kalan sanatçı , natüralizmden de etkilenmiştir.Aşk-ı Memnu sağlam tekniği ve yapısı ile Türk romanının en başarılı ilk eseri kabul edilmiştir.Halit Ziya romanlarında sadece İstanbul’u anlatmış öykülerinde ise Anadolu ve köy yaşamına yer vermiştir. Halit Ziyanın sekiz romanına genel olarak bakıldığında, İzmir'de yazdığı romanlarında aşk daha ön plandadır. Yazarın romanlarındaki kahramanlar; aydın, öğrenim görmüş, sanat ve edebiyattan anlayan kişilerdir. Sürekli yakınma, karamsarlık, hayal kırıklığı aşk romanlarının başlıca konularıdır. Romanlarındaki dil daha ağırdır ve romanları teknik açıdan güçlüdür. Yapıtlarında bireysel konuları işleyen Halit Ziya, eserlerinde gözlemci gerçekçiliği başarıyla uygulamıştır. Yazar, Kırık hayatlar ve Nesl-i Ahirde sosyal ve siyasi konulara yönelmiştir.


Öğretmenlik döneminde üç ders kitabı yayınlayan Halit Ziya, asıl edebi faaliyetlerine ‘Hizmet’ gazetesi ile başlamıştır. Halit Ziya’nın; Hizmet gazetesindeki edebiyata dair yazıları içinde “Hikaye ” başlıklı seri yazıları önemlidir. Yayın hayatındaki ikinci dönem serveti fünun dönemidir.


Mensur şiirin ilk örneklerini veren Halit Ziya , Servetifünun edebiyatının sanat anlayışı doğrultusunda, Arapça Farsça kelimelerle dolu ,ağır,süslü,sanatlı bir dil kullanmıştır. Anlatımı tekdüzelikten kurtarmak için devrik cümle , eksiltili cümle kullanmış, cümlenin sonuna değişik zamanlı fiiler getirmiştir.


Cumhuriyetten sonra eserlerinin yeni baskılarını yaparken eserleri biraz da olsa sadeleştirerek yayımlamıştır.


Özet: Halit Ziyanın ‘Mai ve Siyah’ adlı romanı , 1867 yılında Tanzimat döneminde yayınlanmıştır. Özgürlüklerin arttığı , meşrutiyet hazırlıklarının yapıldığı bu dönemde yazılan eserde karamsarlık hakimdir.


Mai ve siyah adlı romanın kahramanı Ahmet Cemil , dürüst bir avukatın oğludur. Annesi Sabiha hanım da erdemli bir kadındır. Aile bireylerinin birbirleri ile ilişkileri oldukça iyidir. Ahmet Cemil babasını kaybedince bir süre bocalar. Mülkiyeden arkadaşı Hüseyin Nazmi’nin tavsiyeleri ile okulu bitirince tercüme yapmaya ve özel ders vermeye başlar. Hüseyin Nazmi ile okuldayken birlikte kurdukları edebi hayallere ve şiirle ilgilenmeye tekrar devam eder. Ahmet Cemil arkadaşına yeni edebiyat anlayışına uygun bir eser oluşturacağına söz verir. Mirat-ı Şuun gazetesinde çalışmaya başlayan Ahmet Cemil’in hayatı düzene girmiştir. Hüseyin Nazmi’nin kardeşi Lamia’ya duyduğu aşkla hayallere dalar. Hüseyin Nazmiye söz verdiği eseri tamamlar. Eser, köşkte edebiyat dünyasına tanıtılır. Ahmet Cemil’in okuduğu şiirleri dinleyen herkes çok beğenir. Lamia; Ahmet Cemil’i gizlice dinler ve kitabın sonuna, tebrik ederim yazısıyla, beş nokta koyar. Ahmet Cemil’in Lamia’ya olan ilgisi daha da artar.


Ahmet Cemil’in kız kardeşi İkbal, gazetenin sahibi Tevfik efendinin oğlu Vehbi beyle evlenir. Vehbi beyin babası genç bir bayanla evlenince İkbal ve eşi Ahmet Cemil’in evine taşınmak zorunda kalırlar. Evin huzuru bozulur. Vehbi beyin kaba esprilerine katlanamayan Ahmet Cemil, kardeşi İkbalin mutsuzluğuna daha da içerlemektedir. Vehbi bey, babasına felç gelince gazetenin yönetimini devralır. Gazetede çalışan Raci’yi, Ahmet Şekip’i işten çıkarır, Ahmet Cemil’i başyazarlığa getirir. İşleri daha büyüten Vehbibey, yeni makinalar aldırır. Ahmet Cemil, Vehbi beye yardımcı olmak için tek mal varlığı olan süleymaniyedeki evini teminat olarak gösterir. Vehbi bey, işler istediği gibi gidince borçları Ahmet Cemil’in üstüne yıkar ve onu gazeteden uzaklaştırır. Hamile olan İkbal kocasından aldığı darbe nedeniyle hastaneye kaldırılır. İkbal’in ölümü ve maddi sıkıntılar Ahmet Cemil’i hayata küstürür. Hüseyin Nazmi’nin Avrupa’ya sefir olarak gitmek istemesi, Lamia’nın başkasıyla nişanlanması Ahmet Cemil’in hayallerini bitirir. Annesi ve Seher’i alarak Arabistan’a sefir olarak gider.


KARAKTERLER:


Ahmet Cemil: Çevresi ile çelişki yaşayan, yalnızlıktan hoşlanan romantik bir kişidir. Olaylar karşısında pasif bir kişilik sergiler. Edebiyata ve klasik batı musikisine ilgisi vardır.


Hüseyin Nazmi: Ahmet Cemil’in en yakın arkadaşıdır. Zengin bir paşanın oğlu olması düzenli bir hayat yaşamasını hayallerini gerçekleştirmesini kolaylaştırır. Sağlam bir karaktere sahip, İitidalli bir kişidir.


Vehbi Efendi: Ahmet Cemil’in kız kardeşi İkbal’in eşidir. Gazete sahibinin oğlu olan Vehbiefendi oldukça kaba, küstah ve sorumsuz biridir.


Raci: Mirat-ı Şuun gazetesinin yazarlarındandır. Siyah renkli gözlü gür sakallı bir gençtir. Şair olarak geçinen arkadaşları ile alay eden gazetede hiç sevilmeyen bir kişidir. Kin ve kıskançlık duyguları ile hareket eden Raci eski tarz şiiri savunan bir şairdir. Arapça ve Farsçayı iyi bildiğini savunur ama tercüme bile yapamaz.


Ali Şefik: Mirat-Şuun gazetesinin yazarlarındandır. Uzun boylu geniş omuzlu açık yüzlüdür. Kitap okuduğu için her konuda az çok bilgi sahibidir. Buna rağmen alçak gönüllü ve mütevazidir.Çoğu zaman susmayı tercih eder.


Ahmet Şevki: Mirat-ı Şuun gazetesinin yazarlarındandır. Kısa boylu ve şişmandır. İyi niyetli olan Ahmet Şevki, Ahmet Cemil’in dostlarındandır.


Lamia: Hüseyin Nazmi’nin kız kardeşidir. Piyano çalabilen, kültürlü ve güzel bir kızdır.

İkbal: Ahmet Cemil’in kardeşi .içine kapanık ve pasif bir kişiliğe sahiptir. Vehbi efendiyle yaptığı evlilik hayatını altüst eder.


ROMANDAKİ DİĞER KİŞİLER:


Sait: Mirat-ı şuun gazetesinde çalışır. Başkalarının fikirleri doğrultusunda düşünen kimseye iyiliği ve kötülüğü dokunmayan silik bir şahsiyettir.


Saib: Mirat-ı şuun gazetesinde çalışır. Kısa, zayıf ve ufak yüzlüdür, Romanda meraklı oluşu-bu dünyaya görünmeyecek şeyleri görmek ve işitilmeyecek şeyleri işitmek için-ifade edilir. Gazete de herkesten çok çalışan Saib yalancılık da yapmaktadır.


Seher: Evin hizmetçisi, İkbalin en yakın dostudur. Aile tarafından sevilmektedir.

Racinin karısı: Çocuğu ve eşi için fedakârlık yapan, merhametli bir kadındır.


Nedim: Raci'nin oğlu. Küçük yaşta çalışmak zorunda kalan sevimli bir çocuk.


ROMANDAKİ İLGİNÇ NOKTALAR:


Mai ve Siyah romanı, Servetifünun neslinin beyannamesi durumundadır. Roman kahramanı Ahmet Cemil’in hayatı Servetifünun neslinin ruh hallerini; aşk, kötümserlik ve kaçış temasını anlatmaktadır. Ahmet Cemil ile Raci’nin konuşması, eski -yeni edebiyat anlayışının münakaşasını dile getirir. Yazar, Ahmet Cemilin görüşleriyle Servetifünun neslinin oluşturmak istediği yeni dil ve edebiyat anlayışını ortaya koyar:


*Fransız edebiyatını örnek almışlardır. Fransızca eserlerin dil ve muhteva bakımından aslına uygun tercümesine önem verilmiştir.

*Dil ağır, üslub sanatlı ve süslüdür. Fransızca söz dizimi örnek alınmıştır. Hiç kullanılmayan Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalar kullanılmıştır.


*Şiirde kafiye yerine ahenge önem veriliyor, vezinde değişiklik yapılmak isteniyor. Yüzlerce beyitlik bir manzumeyi değişmeyen bir ölçü ile yazmanın ruh yorgunluğuna sebep olacağını düşünüyorlar. Anlamın beyitte toplanması geleneği tamamen yıkılmıştır. Böylece şiirde parça güzelliği yerine bütün güzelliğini ilkesini getirdiler.


*Sosyal çevre aile ortamı ile sınırlıdır. Anne ve babanın özellikleri çocuğa geçer. Aileye ve kadına değer verilmektedir.


*Eserlerde ruhsal çözümlemelere yer verilir. Psikolojik roman türü ilk kez bu dönemde ortaya çıkar.


*Servetifünuncular, tabiatta görülmeyen şeyleri görüp tabiat ile kendi duyguları arasında bağlantı kuruyorlar

-Mai ve Siyah romanı Halid Ziyanın İstanbul’da yazdığı romanlarındandır. Romanda aşk ikinci plandadır.

-Servetifünun edebiyatının anlayışıyla oluşturulan eserde realizm ve romantizm iç içedir Ahmet cemilin hayatı ile ilgili tasvirler realist, kahraman romantiktir. Yazar, romanda dönemin edebi anlayışına uygun olarak bol sıfat ve teşbih kullanmıştır.

-Roman kahramanlarından birine diğer kahramanları anlattırmak yeni bir olaydır Ahmet Cemil’in gözüyle diğer kahramanların tasvirleri yapılır. Kahramanlar roman boyunca tek yönlüdür.

-Romanda tabiat, aşk ve musikiyi iç içe görüyoruz. Ahmet Cemil mavi bir gecede Baran-ı elmas musiki parçasıyla hayale dalar, bu kelime belirli aralıklarla tekrarlanarak musiki oluşturulur. Yazar adeta mensur şiir oluşturmaktadır. Mensur şiir edebiyatımıza Halit Ziya ile girer.

-Romanda kadına ve aile hayatına önem verildiğini görüyoruz. Servetifununcuların aşk anlayışını ve kadına bakışını Ahmet Cemil’in taksimdeki hayallerinde görüyoruz. İkbal ve annesi, Raci’nin eşi, Lamia, alman şarkıcı romanın başlıca kadın kahramanlarıdır. Düşmüş kadına acıma temi bu romanda karşımıza çıkmaktadır.

-Servetifununcuların dini merasimlere önem vermediğini görüyoruz. Eyüp sultandaki canlı mezarlık tasviri, Ahmet Cemilin duygularını, hayal- hakikat tezadını, onun ölüm karşısındaki kayıtsızlığını göstermesi bakımından önemlidir.

-Zaman: gece – gündüz ve mevsimler kozmik zamandır. Ahmet Cemil’in bahar mevsimindeki hayalleri, kışın yoktur.

-Mekan: İç ve dış mekan söz konusudur. Kahramanların yaşadığı mekânla karakter arasında bağlantı kurulur. İç mekan ayrıntılarıyla verilir ve ayrıntılar son derece önemlidir.

-Üslub: Romanın kompozisyonu çok başarılıdır. Mai ve Siyah romanı teknik açıdan güçlüdür, batı tarzındaki ilk önemli eserimizdir. Halit Ziya; romanda romantik kahramanın duygularını realist bir şekilde dile getiriyor, fakat bazı bölümlerde yazarın düşüncelerine rastlıyoruz.Servetifünun neslinde olduğu gibi , romanın kahramanı Ahmet Cemil de olaylar karşısında pasiftir . Romanda Ahmet Cemil’in hayalleri, bu hayallerin gerçekle çatışması ve roman kahramanının yaşadığı hayal kırıklıkları anlatılmaktadır.

- Ahmet Cemil’in edebiyat alemine girmek için yazdığı ‘Mai ve Siyah’ kelimeleriyle sembolleştirdiği eser, ruhi güzelliklerle maddi çirkinlikler arasındaki tezadı anlatmaktadır.


DETAYLI ÖZET:


1 ve 2.bölüm: Roman bir sofra tasviriyle başlar, Sufli sofranın etrafındaki kişiler roman boyunca Ahmet Cemil’in hayatında yer alacak kahramanlardır. Bu kişiler Ahmet Cemil’in yaşamak zorunda olduğu dış alemin bir numunesidir .Gazetenin düzenlediği gecede Ahmet Cemil ile Raci’nin konuşması eski -yeni edebiyat münakaşasını dile getirmektedir.Ahmet Cemil’in görüşleri Servetifünun neslinin Dil ve Edebiyat anlayışını ifade etmektedir. Ahmet Cemilin yeni edebiyata olan ilgisi ve şair oluşu romanın her yerinde belirgindir. Gazetenin düzenlediği gecede Ahmet Cemil bulunduğu ortamdan sıkılır. Ahmet Cemil’in gözüyle gazetedeki çalışanlar anlatılmaktadır: Raci ,Ali Şekip, Sait ,Saib, Ahmet Şevki, gazetenin imtiyaz sahibi Hüseyin Baha efendi. Ahmet Cemil’in en büyük hayali ise edebiyat dünyasında ünlü bir şair olarak tanınmak.


3.bölüm: Roman mavi bir geceyle başlar. Tabiat, aşk ve musikiyi iç içe görüyoruz. Bu bölümde yazar sanatkârane bir üslup kullanmıştır. Yazar, baran- ı elmas kelimesini sık sık tekrarlayarak adeta mensur şiir, musiki oluşturmaktadır. Bu bölümün sonunda gerçek hayata dönüş söz konusudur.


4.ve 5. Bölüm( mazi koridorudur): Ahmet Cemil kültürlü, iyi niyetli bir avukatın oğludur. Babası inanmadığı davada aldığı parayı iade edecek kadar dürüst bir insandır annesi Sabiha hanım da erdemli bir kadındır. Babası; edindiği birikimleriyle Süleymaniye’de küçük bir ev satın alır, bu ev aile için mutluluk kaynağı olur.

Ahmet Cemil önce sübyan mektebine gider, yaramaz bir çocuk olmasına rağmen başarılı bir öğrencidir. Askeri Rüştiyeye gider, Mektebi Mülkiyede Hüseyin Nazmi ile tanışır samimi bir arkadaşlık kurarlar. Hüseyin Nazmi zengin bir paşanın oğludur. Aldıkları batılı kültür dostluk meydana getirir, şiire karşı ilgi duyan bu iki genç önce eski edebiyatı okumaya başlar. Eski şiiri duygu ve düşüncelerini ifade etmekte yetersiz bulurlar. Batı edebiyatına yönelirler. İki arkadaş gezdikleri yerlerde, her şeyi şiirin konusu yapmaya başlarlar(Servetifünuncuların şiir görüşü)

Ahmet Cemil babasını lise son sınıftayken kaybedince şairlik hayallerine ara vermek zorunda kalır. Ahmet Cemil aslında hayattaki en büyük destekçisini de kaybeden Ahmet Cemil karşılaştığı ilk problemde hayata küser. Arkadaşı Hüseyin Nazmi ona tercüme yapmasını tavsiye eder. Bir süre edebi değeri olmayan eserlerin tercümesini yapar, özel ders vermeye başlar. Mirat-i Şuun gazetesinde çalışmaya başlayınca hayatı biraz düzene girer Hüseyin Nazmi ile olan görüşmeleri ve edebi sohbetler onun şiire olan ilgisini ve hayallerini devam ettirmesini sağlar.


6.Bölüm: Gazetede çalışan Raci, sorumsuz bir kişidir; evine günlerce gitmeyip Beyoğlu'n da para harcamaktadır. Evini ve ailesini ihmal ettiğini gazetede çalışanlar Raci’nin eşinden öğrenir. Ağlayarak gazeteye gelen kadıncağız, kendisinden çok oğlu Nedim’i düşündüğünü söyler. Oğlunu mahalle mektebine vermek istemediğini çocuğuyla ilgilenmelerini ister. Gazete çalışanları gazeteye gelebileceğini ve onunla ilgileneceklerini söylerler. Çocuk Ahmet Cemil’in ikinci öğrencisi olur.


7.Bölüm: Ahmet Cemil’in arkadaşı Hüseyin Nazmi Erenköy’de bir köşkte oturmaktadır. Köşke geldiğinde; denize karşı kitap okumak ve edebi hayallere dalmak, Ahmet Cemil’in en büyük zevkidir. Hüseyin Nazmi’nin ve kardeşi Lamia’nın çok düzenli bir aile yaşantısı vardır. Lamia, Ahmet Cemil’in kardeşi ikbalin aksine çok iyi eğitim alabilmiştir.


8. ve 9. Bölüm: Ahmet Cemil ile Ahmet Şevki, Raciyi aramaya giderler. Beyoğlu'nun sefil hayatını yakında görürler. Ahmet Cemil, eğlence yerinde Raciyi ve sevgilisi alman şarkıcıyı görünce onun haline daha da çok üzülür, alman şarkıcıya bakarak düşmüş kadın hakkındaki düşüncelerini dile getirir. Alman kadının söylediği şarkı aslında hayatın çirkinliğini göstermektedir.


Hüseyin Nazmi ile buluştuklarında Ahmet Cemil’in yazacağı şiir kitabı üzerine konuşurlar. Ahmet Cemil şiir kitabını bitireceğine söz verir. Ahmet Cemil, köşkte arkadaşının kardeşi Lamia'yı piyano çalarken dinler. Lamia’ya karşı hissettiği duygusal yakınlık zamanla aşka dönüşür.

Ahmet Cemil, yazacağı şiir kitabı üzerinde çalışır; yeni edebiyat anlayışına göre müzikal bir şiir dili oluşturmak ister. Üslup meselesi ve mana üzerinde düşünür, muhteva ve fikre önem vermez. Yeni fikirler için yeni kelimeler oluşturmaya çalışır.

Ahmet Cemil’in hayalleri: Şiir kitabını tamamlayarak şöhrete kavuşmak, kız kardeşi İkbali mutlu görmek ve Lamia’ya duyduğu aşkı dile getirmek.


Ahmet Cemil’in kız kardeşi İkbal görücü usulüyle gazetenin sahibinin oğlu Vehbi beyle evlendirilir. Kız kardeşini maddi sıkıntılardan dolayı istediği gibi evlendiremez. Vehbi beyin, babası Tevfik efendinin evlenmesinden dolayı iç güvey olarak gelmesi ailede huzursuzluğa neden olur. Vehbi beyin kaba hareketleri, sorumsuzluğu özellikle İkbale karşı saygısızlığı Ahmet Cemil’i ve annesi Sabiha hanımı çok üzmektedir. Vehbi Bey, eve sürekli geç gelmektedir. İkbal, eşinin evin hizmetçisi Sehere yaptığı sarkıntılıkları, diğer kaçamaklarını ve bundan duyduğu rahatsızlığı dile getiremez. Ailesini üzmemek için susmayı tercih eder. Ağbisi ile karşılaştığında mutsuzluğunu anlayacak diye bakışlarını ondan kaçırmaktadır.


10.ve 11. Bölüm: Ahmet Cemil hayalindeki kızın Lamia olduğundan emin olur. Mavi, mehtaplı bir gecede Haliçe bakarak Lamia ile evlilik hayalleri kurar. Vehbi efendinin kaba esprilerine dayanamayan Ahmet Cemil evden sık sık uzaklaşmayı tercih eder. Tevfik efendi felç geçirir. Vehbi bey, babasının hastalığıyla ilgilenmek yerine matbaanın işleriyle ilgilenmeye başlar.Ahmet Cemil’i , Ali Şekip’in yerine başyazar olarak atar.


12.ve 13.bölüm: Ali Şekip’in görevden alınmasına Ahmet Cemil çok üzülür, onun çok kültürlü biri olduğunu düşünmektedir. Ali Şekip eniştesinin yardımıyla dükkân açar. Vehbi Efendi, Ahmet Cemil’e matbaayı daha büyütmek istediğini söyler. Ahmet Cemil’in evi ipotek edilerek yeni makineler alınır. Ahmet Cemil her şeyin yolunda olduğunu, eseri bitince Lamia’ya evlilik teklif edeceğini düşünür. Vehbi Efendi, Raci’nin gazeteye sarhoş gelmesini bahane ederek, onun gazeteden ayrılmasını ister.


Raci, Ahmet Cemil’e duyduğu kinden dolayı işten ayrılma sebebini ona yüklemektedir. Raci, alman şarkıcının kendisini terk etmesinden dolayı içki içmeye başlar ve hastalanır. Verem teşhisiyle hastaneye kaldırılır. Karısı her şeye rağmen onu affeder. Hastalığın tedavisi için, daha önce Raci’ye vermek istemediği oğluna ait hisseleri satarak, eşine elinden gelen fedakârlığı yapar.


Ahmet Cemil Hüseyin Nazmi ile buluştuğunda onun Avrupa’ya sefir olarak gitmek istediğini öğrenir. İki arkadaşın yolları ayrılmak üzeredir. Nihayet Ahmet Cemil beklenen eserini bitirir. Mai ve Siyah kelimeleriyle sembolleştirdiği eseri, Hüseyin Nazmi’nin köşkünde düzenlenen bir şölenle edebiyat dünyasına tanıtılır. Ünlü bir şair olmayı hayal eden Ahmet Cemil için bu, bulunmaz bir fırsattır. Yeni şiir anlayışıyla oluşturulan eseri herkes üstelik eski edebiyatı savunan Raci de çok beğenir. Ahmet Cemil’i gizlice dinleyen Lamia, şiir kitabının sonuna tebrik ederim ifadesiyle beş nokta koyar. Bu olay, Ahmet Cemil’in Lami’a ile ilgili hayallerini daha da kuvvetlendirir. Lamia’nın her hareketinin kendine duyduğu sevgiden olduğunu düşünür.Eserde mavi sembolüyle ifade edilebilecek bölüm eserin tamamlandığı bölümdür.


14. ve 15. Bölüm: Ahmet Cemil’in hayalleri yavaş yavaş yıkılmaya başlar. Raci’nin hakkındaki yazdığı makaleye gazetedeki arkadaşlarının gülerek karşılık vermesine ve eniştesinin olumsuz tavırlarına üzülen Ahmet Cemil gazeteden ayrılır.


15.ve16.bölüm: Ahmet Cemil matbaaya alınan makinelerin taksitlerini ödemekte sıkıntı yaşamaktadır. Vehbi Bey, borcun kendisine ait olmadığını söyler. Ahmet Cemil bu duruma ve İkbal’in evliliğinin daha da mutsuz bir hal almasına üzülür ama tepki vermez. Arkadaşı Ali Şekip’in dükkânına giderek dertleşir.


17.ve18.bölüm: İkbal’in hamile olduğunun öğrenilmesi Ahmet Cemil’i ve annesini sevindirir. Bu durum, Vehbi efendinin İkbal’e karşı tavrında bir değişiklik oluşturmaz. Vehbi Efendi tarafından karnına tekme atılan İkbal bebeğini düşürür, hastaneye kaldırılır. İkbal’in hastane masrafları, annesinin küpeleri emniyet sandığına bırakılarak karşılanır. İkbal’in ölümü ve kocasının onunla ilgilenmemesi Ahmet Cemil’i derinden üzer. Ahmet Cemil’in hayata bakış açısı oldukça değişir. Vehbi efendiyle karşılaştığında kendini tutamaz ve ona vurur. Pasif bir kişilik sergileyen Ahmet Cemil’in yaşadıklarına karşı tek tepkisi attığı bu yumruktur.


19. ve 20.bölüm: Ahmet Cemil üzüntüsünü hafifletmek için arkadaşı Hüseyin Nazmi’yi ziyaret eder. Hüseyin Nazmi’nin Avrupa ya gideceğini ve dış işlerine tayin edildiğini duyunca üzülür. Hüseyin Nazmi sevineceğini düşünerek Ahmet Cemil’e Lamia’nın nişanlandığını haber verir. Ahmet Cemil Lamia’nın istemeyerek nişanlandığını ve mutsuz olduğunu hayal eder, Lamia’ya aşkını itiraf etmek ister ama iş durumunun kötü olması buna engel olur itiraf edemez. Ahmet Cemil Lamia’yı köşkte uzaktan gülerken görünce onun mutlu olduğunu düşünür, tekrar büyük bir hayal kırıklığı yaşar. Hayatına yön verecek yeni bir karar alır, hayallerinden vazgeçer. En büyük hayali olan eserini sobada yakar. Ahmet Cemil’in hayalleri artık bitmiştir. Burada kalıp mücadele etmek yerine kaçmayı tercih eder. Afrika’ya sefir olarak tayinini ister.


Ahmet Cemil Sirkeci’de gemiye binerken arkadaşı Hüseyin Nazmi ile karşılaşır, iki arkadaş birbiri ile vedalaşır. Fransız vapuru Hüseyin Nazmi’yi yüreği umutla dolu bir emel dünyasına götürürken, Ahmet Cemil’in bindiği vapur tayin olduğu Arabistan’a onun yüreğinde bir mezarla son umutsuzluk türbesine sürüklemektedir. Ahmet Cemil gemide umutsuzlukla denize bakarken annesi ona seslenince gerçek hayata döner.

SINAVDA SORULABİLECEK NOKTALAR

  1. Mai ve siyah romanının Türk edebiyatındaki yeri ve önemi?

  2. Romanın yazıldığı dönem ve zihniyeti hakkında neler söylenebilir?

  3. Servetifünun edebiyatının esere yansıyan dil ve anlatım özellikleri nelerdir?

  4. Ahmet Cemil’in kişiliği ve olaylar karşısındaki duruşu nasıldır?

  5. Romanda kadın temi nasıl işlenmiştir?

 
 
 

Commentaires


Featured Review
Tag Cloud

Copyright @ 2017 - Ozetdunyasi.com Bütün Hakları Saklıdır.

  • Grey Facebook Icon
  • Grey Twitter Icon
  • Grey Google+ Icon
bottom of page